Tem 10 2019
İlim Kültür ve Tarih Araştırmaları Merkezi Kütüphanesi (İKTAV) Açılış Töreni
Kütüphane Haftası dolayısı ile İKTAV Kütüphanesi’nin resmî açılışını Gebze Kaymakamı Mustafa Güler, Kocaeli Kültür ve Turizm Müdür V. Ercan Yamen, Gebze İlçe Kütüphane Müdürü Tevhide Buğan Çolakoğlu Kız Meslek Lisesi Müdürü Aycan Çamlıbel ile Kültür Müdürlüğü yetkilileri ve bazı okul müdürleri de katıldı.
Devri Âlem Belgesel Programı yapımcısı ve Gazeteci İsmail Kahraman’ın öncülüğünde Gebze’de kurulan İlim, Kültür, Tarih, Teknoloji Araştırma Merkezi İKTAV Kütüphanesinde 44 Yıllık birikimle oluşturulan on binlerce kitap, dergi ve gazete ile Devri Alem Belgesel TV program Arşivleri, belgesel video görüntüler ve fotoğraflar yer alıyor.
Tem 09 2019
Fındığa vefa borcumu öderken…
Fındık denince içim bir hoş olur. Bir de çocukluk yıllarıma giderim. Fındık hayatımızın bir parçasıydı. Hayatımızda fındığın ayrı bir yeri ve önemi vardı. Daha çocukluk yıllarında fındık bahçeleri ilgi çeker ve ilk yere diktiğim fidan fındık fidanı olmuştu. Fındık bahçeleri fındık ağaçları, fındığın tüm aşamaları başlı başına araştırma konusu ve başlı başına bir anı.
Hiç unutmuyorum 6 yaşında yaramaz bir çocuktum. Yerinde durmayan, aklına ne gelirse onu yapan ama hep yararlı işler yapan biriydim. Kazmayı aldığım gibi fındık bahçesine gidip bahçeden birkaç fındık fidanı sökerek evin önündeki mısır tarlamızın kenarına fındık diktiğim o günleri hiç unutmuyorum. Her köye gidişimde 6 yaşında diktiğim fındık ağaçlarını kontrol edip onların nasıl büyüyüp geliştiğini ve fındıklarımdan yediğimde ne derece mutlu olduğumu tarif etmem mümkün değil. İnsan kendi diktiği meyvesinden yemesi hele bu fındıksa çok önemli bir anı.
Çocukluk yıllarımda fındık bahçelerinin temizlenmesi sırtımızda fındık odunlarının eve taşınması fındık çangallarından sepetle gıdık yapılması fındıkların toplanması, fındık bahçelerinde büyük ve küçükbaş hayvanların bakılması. Fındıkların toplanmasında hep rolümüz olmuş. Çocuk da olsak fındık toplamış, fındık toplayan imeceye yemek ve su getirmiş birisiyim. Fındık harmanları, harmanlarda fındıkların ayıklanması zor da olsa zevkli ve keyifli işlerdi. Fındıkların kurutulduktan sırtımızda arabayla yola çıkarılması ise ayrı bir meşakkatti. Her sıkıntı içerisinde yokuş yukarı sırtımızda virandaki araba yolunda fındık taşıdığımız günleri daha dün gibi hatırlıyorum.
Fındığa karşı vefa borcunu ödemek için, “VATAN YAHUT FINDIK BELGESELİ” çekmek için çalışma başlattım. Birçok bilgi ve belgeye ulaştım. Osmanlı’dan Türkiye Cumhuriyetine fındığın kültür, medeniyet ve ekonomi tarihindeki yerini araştırdım. Osmanlı arşivlerinden 600 yıllık belgeler buldum. Fındığı dünya ülkelerinde üretildiği Çin, İspanya, Gürcistan, Azerbaycan ve İtalya’da araştırmalar yaptım. Fındığın önemli besin değerini uzmanlarla görüştüm. TUBİTAK uzmanlarından fındığın bilimsel değeri ile ilgili bilgiler aldım. Fındıkla ilgili yazılan kitapları makaleleri topladım. Yıllar önce benim de bir bildiri ile katıldığım fındık sempozyumunun tüm bildirilerini okudum. Fındık üzerine söylenen türküler, maniler ve şarkıları derledim. Ortaya büyük bir arşiv çıktı. Fındık bir kültür bir tarih, bir medeniyet. Fındıkla ilgili neden belgesel hazırlanmamış çok üzüldüm. Fındıkla ilgili belgesel hazırlayarak fındığa karşı vefa borcumu ödemek istiyorum.
Sadece belgesel değil fındıkla ilgili bir müze kurulması için de çalışma başlattım.
Fındık… Üreticisinin, tüccarının, tüketicisinin baş tacı ettiği ürün. Dünyanın 90 ülkesine ihraç ettiğimiz Fındık, İnsanlık tarihi ile özdeşleşmiş bir bitki ve meyve olmasına rağmen bugüne kadar yurtiçi ve yurt dışında yeteri kadar tanıtılamadı. Giresun, Ordu, Trabzon, Sakarya, Kocaeli… İllerimizdeki fındık yetiştiricisi sekiz milyonu aşkın köylümüzün hemen hemen tek geçim kaynağı. Türkiye, dünyanın en çok fındık üreten ülkesidir. Ekonomimize önemli bir döviz girdisi sağlar.
Kimi bitkiler ile bu bitkilerden elde edilen ürünler, yetiştirildikleri yörelerin ekonomilerindeki önemleri nedeniyle o yöre insanının kültürünü etkiler. Ya da o bitki ile ürünü başlı başına bir kültür oluşturur. Fındık; Çin´den Orta Asya´ya, Anadolu´nun Karadeniz kıyılarından Avrupa ve Kuzey Amerika´ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada yetiştirilen; özellikle meyvesinden yararlanılan bir bitkidir. Geniş bir coğrafyada gelmiş geçmiş insanlar, binlerce yıllık bir süreçte ortak bir kültür; fındık kültürü oluşturmuşlardır.
Güzel Türkçemizin çok yönlü anlatım olanaklarından yararlanılarak fındık sözcüğünün çeşitli tamlamalarla, benzetmelerle, mecazlarla kullanıldığı türküler, maniler, bilmeceler, ninniler, tekerlemeler, atasözleri, deyimler…
Başta Giresun fındığı olmak üzere Türk fındığını Dünyaya tanıtmak için “FINDIK BELGESELİ “ çekimlerimiz devam ediyor.
Tem 08 2019
Vatan Yahut Fındık Belgeseli
Fındık deyip geçmemek gerekiyor. O küçük fındığın içinde kültür ve medeniyet tarihimiz gizlenmiş. Türkistan coğrafyasından Anadolu’ya Fındığın kültür ve uygarlık tarihindeki yerini araştırmak üzere Fındığın Başkenti Kirazın Ana vatanı Giresun’da ilim kültür tarih araştırmaları Merkezi İKTAV Belgesel Yayıncılık www.iktav.com olarak araştırmalar yapıp 25 yıldır bir çok TV kanalında yayınlanan Devri Alem belgesel programı www.devrialem.tv olarak belgesel çekimleri yapıyoruz.
Çocukluk yıllarımın geçtiği ata dede memleketim Giresun Espiye Soğukpınar beldesindeki fındık bahçeleri ve yaylalarda Dünya Markası Türk Fındığının tarihini araştırıp, kültür ve sanattaki yerini belgeselleştirerek fındığa olan vefa borcumu ödemeye çalışacağım. Başta Giresun, Ordu ve Trabzon olmak üzere Doğu Karadeniz bölgesinin Oğuz Türklerinin Çepni boyu tarafından yüzlerce yıl önce vatan olmasında Fındık çok büyük rolü olmuştu.
DÜNYA MARKASI FINDIĞIMIZ
Türkiye, gerçekten dünyanın merkezi noktasında 3 tarafı denizlerle çevrili, birçok marka değere taşıyan tarım ürünümüz bulunmakta. Bunların başında fındık gelmekte. Dünya fındık üretiminin Yüzde 75’ini elinde bulunduran Türkiye, maalesef fındığı iyi değerlendirememekte, hak ettiği katma değeri bir türlü almamakta.
Türkiye’de fındıktan geçimini temin eden Milyonlarca insanımız sadece fındığın yükünü çekmekte, buna karşılık hiç fındık üretmeyen başta Almanya olmak üzere bir çok ülke fındıktan Milyarlarca dolar kazanmakta. Türkiye’de fındık sanayinin elinde bulunduran sanayicilerimizde Fındığı, sadece kavurmakta paketleyip, yiyecek çerez olarak satmaktadır. Aslında fındık, çok geniş katma değere sahip, ilaç sanayi, kimya sanayi gibi daha bir çok sanayi kolunda işlenerek mamül madde olarak kullanılabilme imkanına sahipken, ne yazık ki yapılamıyor. Bu konuda çalışma yapacak kuruluşlarımız TÜBİTAK başta olmak üzere maalesef ciddi çalışmalar yapmaktadır.
FINDIĞIN ÜRETİMİ BİZDE, BORSASI ALMANLARDA
Türkiye, fındıkta dünya üretiminin yüzde 75’ine sahip olmasına rağmen fındık fiyat politikaları, üretici olmayan Almanya’daki Dünya Fındık Borsası’nda belirleniyor. Özellikle Karadeniz Bölgesi’nin geçim kaynağı olan fındık, dünya piyasasında da önemli bir yer teşkil ediyor. Dünya genelindeki fındık üretiminin yaklaşık yüzde 75’ini Türkiye sağlarken, fiyat politikalarını belirleyen Dünya Fındık Borsası ise Almanya’da bulunuyor.
Türk üreticinin ürettiği fındığın fiyatı Almanya’daki Hamburg Fındık Borsası’nda belirlenirken, yerli üreticiler de burada tespit edilen fiyatlardan fındığını satmak durumunda kalıyor. Dünya fındık üretiminin yaklaşık yüzde 75’ini Türkiye’nin sağladığına dikkati çeken Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Bayraktar, “Yine dünya fındık ticaretinin yüzde 74’ünü de Türkiye yapıyor. Bu kadar önemli bir üründe fiyat belirlemesini ise Almanya yapıyor. Almanya’daki alıcılar, Türkiye’de fındık alıcılarına avans vererek alım yapıyor. Bu şekilde de fiyatları onlar beliyor. Biz üretiyoruz ama fiyatını Almanya belirliyor” şeklinde konuştu.
FINDIĞIN TÜRKİYE’DEKİ ÜRETİM SEYRİ
Fındık, Rize’den İzmit’e, Türkiye’de çok ailenin geçim kaynağıdır. Fındık Türkiye’nin dünya pazarında hâkimiyeti elinde bulundurduğu tek üründür. Fındık bir zamanlar sadece Giresun, Ordu ve Trabzon’da yetiştirilirdi. 1960-1965 döneminde 3 ilin üretimdeki payı yüzde 87 idi. 1975-1980 döneminde yüzde 70’e düştü. Şimdi toplam üretimde bu 3 ilin payı sadece yüzde 50 oranında.
Rize’den İzmit’e fındık yetiştiren il sayısı 3’ten 39’a, fındık ekim alanı 220 bin hektardan 700 bin hektara, yıllık fındık üretimi 80-90 bin tondan 700-750 bin tona yükseldi. Şimdilerde düz ve sulak yerlerde bile fındık yetiştiriliyor. Karadeniz yamaçlarında dönümde verim 80-100 kg iken, Batı’da düz ve sulak arazilerde verim 150-200 kg. Yaklaşık 400 bin aile geçimini fındık satarak sağlıyor.
Fındık dikim alanlarının genişlemesi, sulak alanlarda fındık yetiştirilmesi sonucu fındık üretimi hızla arttı. 700-750 bin ton kabuklu fındık üretim kapasitesi oluştu. İki kilo kabuklu fındıktan bir kilo iç fındık çıkıyor. Yılda 600-650 bin ton kabuklu, 300-325 bin ton iç fındık üretimi gerçekleşiyor. İç tüketim 50 bin ton dolayında. Her yıl en az 250 bin -300 bin ton iç fındık ihraç ediyoruz. Fındık ihracatından 1.7 milyar dolar gelir elde ediyoruz.
Fındığın en büyük alıcısı, yurtdışındaki 8-10 yabancı firma. İçeride alivre alım yapanlar onların ortak olduğu şirketler veya onların büyüklü küçüklü 800 dolayındaki tüccarı.
Tem 04 2019
Kafkas Cephesi Beyaz Savaş Belgeselini İzlediniz mi?
Doğu Karadeniz’den Güneydoğu Anadolu bölgesine Kafkas Cephesi’nin geçtiği tüm bölgeler, araştırmacı gazeteci ve belgesel yönetmeni, sürekli sarı basın kartı sahibi İsmail Kahraman’ın danışmanlığında ilk kez Kafkas Cephesi Beyaz Savaş belgeselinde TRT ekranlarına geldi.
Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu TRT’nin çeşitli kanallarında yayınlanan belgesel büyük ilgi gördü.
Kafkas Cephesi Beyaz Savaş belgeselinin linklerini sizlerle paylaşıyor, izlemenizi istiyor ve yorumlarınızı bekliyoruz.
1. Bölüm
2. Bölüm
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
BELGESELİN ÇEKİM SÜRECİ
TRT Genel Müdürü İbrahim Eren’in yakın ilgisi ile TRT İç Yapımlar Koordinatörlüğü tarafından Doğu Karadeniz, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde Ayhan Arabacı’nın yapımcılığı ve İsmail Kahramanın danışmanlığında 6 bölüm olarak çekilen “Kafkas Cephesi Beyaz Savaş” belgeselinin ilk yayını TRT AVAZ’da gerçekleşti.
Belgesel programının projesi gazeteci ve belgesel yönetmeni İsmail Kahraman tarafından Temmuz 2017’de TRT Genel Müdürü Sayın İbrahim Eren’e sunuldu. Projeyi uygun bulan TRT Genel Müdürü İbrahim Eren, projenin yapımcılığını ve yönetmenliğini TRT yapımcılarından Ayhan Arabacı’ya tevdi ederek belgesel çekimlerine başlandı.
DANIŞMAN İSMAİL KAHRAMAN’DAN AÇIKLAMA
Belgesel çekim süreci ile ilgili kısa bir açıklama yapan Kahraman, proje danışmanı olarak Birinci Dünya Harbi Kafkas Cephesi’nin geçtiği alanlardaki şehitlikler ve Sibirya Esir kamplarında 18 yıldır saha araştırması yaptığını açıklayarak bu bilgilerin Kocaeli milletvekili Sayın Akif Yılmaz tarafından TRT Genel Müdürü Sayın İbrahim Eren beye intikal ettirilmesinden sonra belgesel çekimlerinin başladığını, Milletvekili Yılmaz ve Genel Müdür Eren’e teşekkürlerini ifade etti.
YAPIMCI VE YÖNETMEN AYHAN ARABACI’DAN AÇIKLAMA
Programın ön araştırmasının yapılması, önerisinin hazırlanması, önerinin TRT komisyonlarından geçmesi ve program bütçesinin onaylanmasının ardından programın kaynak metin ve metin yazım çalışmalarına başlandı. Program metni, Genel Kurmay Başkanlığı ATASE Dairesi Başkanlığı’nın “1. Dünya Harbinde Türk Harbi” adlı iki ciltlik kitabı esas olmak üzere pek çok kitap ve hatırattan faydalanılarak tarafımca yazıldı.
Kafkas Cephesi’nin Uzunluğu 500 km
Kafkas Cephesi bir ucu Karadeniz diğer ucu Van Gölü’nün güneyine kadar uzanan geniş bir alanı kapsarken, bu büyük cephenin en can alıcı çarpışmaları Erzurum ve Sarıkamış bölgesinde yaşanmıştır. Bu nedenle program metin yazımının ardından ilk keşif gezimizi 2017 Kasım ayında Erzurum ve Sarıkamış bölgelerine gerçekleştirdik.
Kafkas Cephesi’ndeki çarpışmaların daha çok kış aylarında geçmesi ve savaşın en dramatik bölümü olan Sarıkamış Faciasında Türk Ordusu’nun Ruslardan çok yoksulluğa ve olumsuz hava şartlarına yenilmesi nedeniyle program çekimlerinin başlaması için mevsimin kışa dönmesini beklemek zorundaydık. Maalesef istediğimiz kar yağışının gerçekleşmemesi ve gerçekleşecek gibi görünmemesi nedeniyle, program çekimlerine Şubat 2018’in ilk haftasında başlamak zorunda kaldık. Dokuz gün süren ilk periyotta, Erzurum şehir merkezi, Erzurum’un ilçe ve köyleri ile Sarıkamış ilçe ve köylerinde sunucu Erdal Küçükkömürcü ile bu bölgelere ait anons çekimlerini gerçekleştirdik.
Belgeselin Çekimleri Birçok İlde Yapıldı
Şubat ayının Ortalarında yeniden Erzurum’a giderek, bu kez Erzurum Tabyalarına kurduğumuz platoda 40 kişilik figürasyon ekibi ile canlandırma çekimlerini gerçekleştirdik.
İkinci Erzurum çekimlerinin ardından, bir sonraki çekim güzergâhımız, cephenin kuzey kanadını oluşturan Karadeniz bölgesi oldu. Ardahan’dan başladığımız bu çekimlerde sırası ile Artvin, Gümüşhane, Bayburt, Rize Trabzon ve Giresun’un pek çok ilçe ve köylerinde çekimler gerçekleştirdik. Savaşın Kronolojisine uygun olarak, Erzurum’un işgalinden sonra Rus Kafkas Ordusu’nun adım adım ilerlemesi buna karşılık 3. Ordu’nun ise adım adım geri çekilmesinin hikâyesini çekmek üzere bir sonraki çekim yerimizi Erzurum’un batısı ve Erzincan olarak belirledik.
Belgesel Çekimleri İstanbul’da Devam Etti
Kafkas Cephesi Beyaz Savaş belgeselinin Mart 2018’de anons çekimi için İstanbul’a gittik. Savaş bölgesindeki son çekimlerimiz ise Nisan 2018 tarihinde cephenin güney kanadını oluşturan Van, Muş, Bitlis, Ağrı illeri ilçeleri ve köyleriydi. Bölgedeki bu son çekimlerin ardından savaşın yaz aylarında gerçekleşen bölümlerine ait canlandırma çekimlerini Haziran 2018 tarihinde Ankara’nın Elmadağ ve Bâla ilçeleri kırsalında gerçekleştirdik.
Kafkas Cephesi Beyaz Savaş belgeseli basın ve kamuoyunda büyük ilgi gördü.
Haz 13 2019
TRT’nin Vefasına Teşekkür…
40 yıllık gazetecilik ve belgeselcilik arşivimizi Kültür ve Turizm Bakanlığı’na başvurup, olur alarak Özel Araştırma Kütüphanesi olarak tescil ettirdik.
Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT) da İlim, Kültür ve Tarih Araştırmaları Merkezi Kütüphanemiz www.iktav.com’la ilgili haber yaparak duyurdu.
TRT’de İlim, Kültür ve Tarih Araştırmaları Merkezi İKTAV ile ilgili yer alan haberin linkini sizlerle paylaşıyoruz;
https://www.trthaber.com/videolar/gebzeli-gazetecinin-ozel-kutuphanesi-44283.html
1982 ile 1997 yılları arasında, 15 yıl Gebze muhabirliğini yaptığım TRT’nin vefalı hareketine ve haberi hazırlayan TRT Gebze Bölge Muhabiri Ümit Ülker’e teşekkür ediyorum.
İsmail Kahraman
Mar 29 2019
İKTAV’dan Kocaeli Kitapları Sergisi
Araştırmacı Gazeteci ve Belgeselci İsmail Kahraman’ın 44 yıllık birikiminde oluşan, Kocaeli’nin ilk özel Araştırma Merkezi ve Kütüphanesi İKTAV’ın resmi açılışı gerçekleştirildi. araştırmacıların hizmetine sunulan İKTAV’da, 15 Nisan’a kadar Kocaeli ve Gebze kitapları sergisi açık olacak.
KOCAELİ’NİN İLK ÖZEL ARAŞTIRMA KÜTÜPHANESİ
Kütüphaneler Haftasın da Kocaeli’nin İlk Özel Araştırma Merkezi Kütüphanesi İKTAV Kütüphanesi Resmen Hizmete Açılarak Kocaeli ve Gebze Kitapları Sergisi düzenlendi. Devri Alem Belgesel Programı yapımcısı ve Gazeteci İsmail Kahraman’ın öncülüğünde Gebze’de kurulan İlim, Kültür, Tarih, Teknoloji Araştırma Merkezi İKTAV Kütüphanesinde 44 Yıllık birikimle oluşturulan on binlerce kitap, dergi ve gazete ile Devri Alem Belgesel TV program Arşivleri, belgesel video görüntüler ve fotoğraflar yer alıyor.
KAYMAKAM GÜLER HİZMETE AÇTI
55. Kütüphaneler Haftası dolayısı ile İKTAV Kütüphanesi’nin resmî açılışını Gebze Kaymakamı Mustafa Güler, Kocaeli Kültür Müdürü Ercan Yamen, Gebze kütüphane Müdürü Tevhide Buğan ve Gebze’de düzenlenen Kütüphane Haftası etkinliğini düzenleyen Çolakoğlu Kız Meslek Lisesi Müdürü Aycan Çamlıbel ile kültür Müdürlüğü yetkilileri ve bazı okul müdürleri de katıldı. Törende konuşan Gazeteci ve Belgeselci İsmail Kahraman, 44 yıllık gazetecilik ve belgeselcilik hayatında topladığı kitap, belgesel, dergi ve fotoğrafları kültürümüze kazandırmak için, Kocaeli kültür Müdürlüğü ve Valilik olurları ile 240 metrekarelik kendine ait yerde oluşturmak için harekete geçtiklerini ifade etti. Kahraman, Kütüphane ve Araştırma Merkezi’nin Akademisyenler, yüksek lisans, doktora Tezi hazırlayanlara ve Araştırmacılara açık olduğunu söyledi.
HERKESE ÖRNEK OLMALI
Gebze Kaymakamı Mustafa Güler, yaptığı konuşmada Araştırma Merkezi ve Kütüphane’nin çok büyük bir emek ve çalışma ürünü olduğunu, böyle bir özel merkezin kütüphaneler haftasında açmaktan mutlu olduğunu söyledi. Kocaeli Kültür ve Turizm Müdürü Ercan Yamen ise, “Kütüphane’nin oluşum ve kuruluşunu yıllardan beri takip ediyorum bu kütüphanede çok önemli arşiv ve Kitaplar yer alıyor görsel ve belgesel Arşivi çok önemli istek ve arzum burası herkese örnek olur imkanı olan arşiv sahipleri böyle kütüphane ve Araştırma Merkezi kurar.”dedi.
SERGİ 15 NİSAN’A KADAR AÇIK OLACAK
Kaymakam başta olmak üzere açılışa katılanlar temsili açılış kurdelasını keserek, Kocaeli’min ilk özel Araştırma Merkezi Özel İKTAV Kütüphanesini hizmete açtılar. Açılış töreninden sonra, Kahraman kütüphane içinde yer alan kitap ve Arşivlerle ilgili bilgi verip, Kocaeli ve Gebze Kitapları sergisini misafirlerine gezdirdi. Tatlıkuyu mahallesinde seçim çalışmaları yapan AK Parti Gebze Belediye Başkan Adayı Zinnur Büyükgöz’de daha sonra kütüphaneyi gezerek, Kocaeli ve Gebze Kitapları sergisi ve Kütüphane’de bulunan kitap ve arşivlerle ilgili bilgi aldı. Kahraman, Kütüphaneler haftası dolayısı ile açılan Kocaeli ve Gebze kitapları Sergisi’nin 15 Nisan tarihine kadar açık kalacağını ifade etti.
Mar 26 2019
Kocaeli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü Yetkilileri İKTAV Araştırma Kütüphanesi’nde
Kocaeli İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkilileri İKTAV – İlim, Kültür, Tarih ve Teknoloji Araştırmaları Kütüphanesi’nde…
Mar 25 2019
Devr-i Alem Belgesel Listesi
İçişleri Bakanlığı’nın 15 Mayıs 1995 tarihli olurları ile kurulan Avrasya Gazete Radyo ve Televizyon Yayıncıları Derneği (AGRT) ile Kocaeli Valiliği’nin 26.07.2018 tarih ve E628866 Sayılı olurları ile kurulan Özel İlim Kültür Tarih ve Teknoloji Araştırma Merkezi İKTAV Araştırma Kütüphanesi ortak kültürel çalışmalar yapmaktadır. AGRT ve İKTAV Belgesel Yayıncılık işbirliği ile Devr-i Alem adı ile hazırladığımız belgesel TV programlarımız kültür hizmeti ve sosyal sorumluluk projesi kapsamında birçok TV kanalında yayınlanmaktadır. Ayrıca resmi ve özel kurumlar, üniversiteler, sivil toplum örgütleri ile ortaklaşa kültürel çalışmalar yapmakta, panel, sempozyum ve çalıştaylar organize etmekteyiz.
Yapımcı-Yönetmen: İsmail Kahraman
- 100. Yılında Kafskas Cephesi Bayburt Kop Savunması
- 100. Yılında Kafkas Cephesi Harşit Savunması Güce Şaban Kalesi
- 15 Temmuz ŞehitleR Belgeseli (Yeni)
- 1989 GÖÇ BELGESELİ (Son Yapılan)
- 28 ŞUBAT DARBESİ VE ERBAKAN
- 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferi’nden 15 Temmuz 2016 Destanına
- ABDÜLHAMİT HAN
- ABDULLAH HALİFE (Ocak 2010)
- ADIYAMAN
- AFGANİSTAN’IN BAŞKENTİ HERAT
- AFGANİSTAN TÜRKMENLERİ
- AFGANİSTAN VE HORASAN
- AFRİKA’DA OSMANLI İZLERİ – SOMALİ
- Afyon – Sandıklı
- AHISKA TÜRKLERİ
- ALMANYA
- ALMANYA’DA GİRESUN
- ALMANYA’DAN İSVİÇRE’YE DEVR-İ ALEM
- ALMANYA TÜRKLERİ
- AMERİKA’DA İSLAM MEDENİYETİ
- ANADOLU’DAN ALTAYLARA
- ANKARA’DAN BEYPAZARI’NA DEVR-İ ALEM
- ARDA BOYLARI
- ARNAVUTLUK
- AYRANCI’DA DEVR-İ ALEM
- AZERBAYCAN (Eski-Yeni̇)
- BALKAN HARBİ
- BATMAN’DAN ERBİL’E PETROL
- BELÇİKA
- BELGRAD
- BİRİNCİ DÜNYA HARBİ’NİN 100 YILI
- BİTLİS’DEN AHLAT’A DEVR-İ ALEM
- BOLU (2 bölüm)
- BUDİN’DEN ESTERGON’A DEVR-İ ALEM
- BULGARİSTAN ARDA BOYLARI
- BULGARİSTAN’DAN GÖÇ BELGESELİ (İlk Yapılan)
- BULGARİSTAN’DA OSMANLI MEDENİYETİ (İlk Yapılan)
- BULGARİSTAN’DA OSMANLI MEDENİYETİ (2 Bölüm)
- BULGARİSTAN’dan TUNA Boylarına Devr-i Alem
- BURKİNA FASO
- Bursa
- CANLAR ÜLKESİ ABHAZYA (3 Bölüm)
- Cezayir
- ÇAD
- ÇANAKKALE (TV Versiyonu)
- ÇANAKKALE DENİZ ZAFERLERİ
- ÇANAKKALE KARA SAVAŞLARI
- ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ
- çayırova
- ÇAYIROVA VE FATİH’İN VEFATI
- ÇİN DOĞU TÜRKİSTAN (4 bölüm)
- ÇİN TARİHİ
- ÇİN’DEN ANADOLU’YA PEKİN’DEN ŞİAN’A DEVR-İ ALEM
- ÇİNDEN ANADOLU’YA TÜRKİSTAN’IN KÜLTÜR BAŞKENTİ KAŞGAR’DA DEVR-İ ALEM
- ÇİN’den ANADOLU’ya Urumçi’den Turfan’a DEVR-İ ALEM
- ÇİN’DE İSLAM MEDENİYETİ
- Çin’den Tirebolu’ya İpek Yolu Belgeseli
- ÇİN SEDDİ VE PEKİN’DE EZAN
- ÇEÇENİSTAN
- ÇOCUKLARIMIZ VE SÜNNET
- DARICA TARİHİ
- DENİZLİ
- DESTANLAR ŞEHRİ TİREBOLU
- Dilovası Tarihi
- Dil Yılı ve Kuş Dili Belgeseli
- divaisib kozaklı – KAPADOKYA
- DİYARBAKIR TARİHİ
- DKMP Genel Müdürü Nurettin TAŞ ile Milli Parklar (2 bölüm)
- DÜNYAYI AYDINLATAN ENDÜLÜS MEDENİYETİ
- DÜZCE
- Doğada Korunan Medeniyet – Milli Parklarımız
- Doğu Marmara Kalkınma Ajansı (Ocak 2018)
- DOĞU TÜRKİSTAN
- DOĞU TÜRKİSTAN ŞEHİR YERİ
- EDİRNE’DEN BOSNA’YA EVLADI FATİHAN DİYARI
- ENDÜLÜS TARİHİ
- ENDÜLÜS’DE EZAN SESİ
- ERZURUM TARİHİ
- ESKİHİSAR VE OSMAN HAMDİ BEY
- ESKİŞEHİR’DEN KAZAN’A KÜLTÜR BAŞKENTLERİ
- Espiye Çalıştayı BELGESELİ
- ETİYOPYA
- EVLADI FATİHAN DİYARI BOSNA HERSEK
- FATİH VE FETİH RUHU
- FAS TARİHİ
- FAS’TA İSLAM MEDENİYETİ
- FİLİSTİN SAVAŞI
- GAZİ OSMAN PAŞA VE PLEVNE
- GAZİANTEP BELGESELİ
- GEBZE TARİHİ
- GEBZE BELGESELİ (2014)
- GEBZE SANAYİ TARİHİ PANELİ
- GEÇMİŞTEN GELECEĞE DİLOVASI PANELİ
- GİRESUN (2 bölüm)
- GİRESUN BELGESELİ (İlk Yapılan)
- GİRESUN FESHANE GÜNLERİ
- Giresun’dan Kurtuluş Savaşı’na
- GİRİT
- güce
- GÜRCİSTAN
- GÜRCİSTAN’A KÜLTÜR GEZİSİ
- HACI ABDULLAH HALİFE (2 bölüm)
- HACI BAYRAM-I VELİ (Eski-Yeni̇)
- HAC VE HİCAZ BELGESELİ
- HARPUT’TAN ELAZİZ’E DEVR-İ ALEM
- Harşit
- Harşit’ten Kurtuluş Savaşına Tirebolu
- HARŞİT SAVUNMASI VE KARADENİZ’in KURTULUŞU
- HATAY
- HİCAZ’DA OSMALI İZLERİ
- HİNDİSTAN’DA İSLAM MEDENİYETİ
- HOLLANDA
- Hüseyin Avni Alparslan
- Irak – Türkmeneli
- ISPARTA
- İpek Yolu ile Devr-i Alem – Azerbaycan
- İpek Yolu ile Devr-i Alem – Kazakistan
- İran’da Devr-i Alem (4 bölüm)
- İSLAM MEDENİYETİNDE BİLGİN VE İCATLAR
- İSLAM MEDENİYETİNDE FETİH KÜLTÜRÜ
- İSTANBuL’UN FETHİ BELGESELİ
- İSTANBUL (2 bölüm)
- İSTANBUL SAHABELERİ
- İSVİÇRE (Eski-Yeni)
- İNGİLTERE (4 bölüm)
- İZMİT
- İZMİT TARİHİ
- KABİL’DEN BELH’E AFGANİSTAN
- KAFKASLARDAN BALKANLARA ŞEHİTLİKLERİMİZ
- Kafkas Cephesi – Kop Müdafaası (Kısa-Uzun)
- KAMERUN
- Karabük
- KARABÜK – YENİCE
- KARADAĞ’DAN ARNAVUTLUK’A
- KARADAĞ’DAN HIRVATİSTAN’A
- KARADENİZ’İN KURTULUŞU
- KARAMAN’DA DEVR-İ ALEM
- KAZAN’DAN İDİL’E İSLAM TARİHİ
- KIRGIZİSTAN
- Kırgızistan’a Vefa
- KIBRIŞ BARIŞ HAREKATI
- KIBRIS BARIŞ HAREKATI VE DENKTAŞ (Şubat 2017)
- KIBRIS VE DENKTAŞ
- KIRIM
- KIRIM’DAN ANADOLU’YA GÖÇ
- KOCAELİ (2 bölüm)
- KOCAELİ (Vali Ercan Topaca)
- KOSOVA
- KOSOVA’DAN ÜSKÜP’E
- KORE
- KORE TARİHİ
- KUDÜS VE MESCİD-İ AKSA
- KUDÜS’TEN AKKA’YA OSMANLI İZLERİ
- KUDÜS’TEN FİLİSTİN’E DEVR-İ ALEM
- KURTULUŞ SAVAŞI
- KURTULUŞ SAVAŞI VE İSTİKLAL MARŞI
- KUTSAL AİLE BELGESELİ
- KÜLTÜR BAŞKENTİ – eskişehir
- KÜLTÜR BAŞKENTİ ESKİŞEHİR’DEN TÜRK DÜNYASI GAZETECİLER ŞURASI’NA (2 bölüm)
- KÜLTÜR BAŞKENTİ – KAZAN
- Kültür E. Bakanı İsmail Kahraman’dan Tarihi Açıklamalar
- Kültür E. Bakanı İsmail Kahraman’la Tarih Yolculuğu
- KÜLTÜR TARİHİMİZDE ÇİN
- KÜLTÜRÜMÜZDE YAYLA
- KÜTAHYA, MANİSA, AMASYA VE BOLU
- KOP SAVUNMASI
- LÜBNAN
- MACARİSTAN VE AVUSTURYA
- MAKEDONYA
- MALATYA
- MALATYA – ARAPGİR
- MALAZGİRT’TEN VİYANA’YA OSMANLI MEDENİYETİ
- MANAVLAR VE TAŞKÖPRÜ
- MANİSA
- MANEVİ TARİHİMİZDE HİNDİSTAN
- MARATON BELGESELİ
- MARKA ŞEHİR – GİRESUN (Vali̇ Dursun Alı̇ Şahin)
- MARKA ŞEHİR – KARABÜK
- MARMARA DEPREMİ
- MEHMET AKİF ERSOY
- MEKKE’NİN FETHİNDEN İSTANBUL’A DEVR-İ ALEM
- MEVLANA (Eski-Yeni)
- MISIR VE KAHİRE
- MİLLİ GÖRÜŞ LİDERİ ERBAKAN
- MOĞOLİSTAN
- MOHAÇ’TAN VİYANA’YA TARİH BELGESELİ
- MUHAMMED NAYİR ERZİNCANİ HZ. (2 Bölüm)
- MÜZECİ OSMAN HAMDİ VE ESKİHİSAR BELGESELİ
- ORHUN KİTABELERİNDEN ÇİN SEDDİ’NE TARİH BELGESELİ
- OSMANLI RUS SAVAŞLARI
- ÖTÜKEN’DEN TÜRKİSTAN’A KÜLTÜR TARİHİ
- PAKİSTAN (2 bölüm)
- PEYGAMBERLER TARİHİ
- RODOS’UN FETHİ
- RODOS’TA OSMANLI İZLERİ
- RUSYA’DA İSLAM MEDENİYETİ
- Safranbolu
- Safranbolu Belgesel Film Festivali Programı
- Sakarya Meydan Muharebesi
- SANAYİ TARİHİNDE KOCAELİ
- SARIKAMIŞ (İlk Yapılan)
- SARIKAMIŞ (2 Bölüm)
- SARAYOVA’DAN MOSTAR’A BOSNA (Röportajlı)
- SARIKAMIŞ SAVAŞLARI
- SARIKAMIŞ ŞEHİTLERİ (2 bölüm)
- SARIKAMIŞ’TAN SİBİRYA’YA ESİRLER
- SELÇUKLU’DAN OSMANLI’YA ANTALYA
- Somali (4 bölüm)
- SOMALİ’DE DEVR-İ ALEM (2 bölüm)
- SÖĞÜT’TEN ESKİŞEHİR’E OSMANLI
- SÜLEYMAN HİLMİ TUNAHAN
- ŞAM’DAN HALEP’E SURİYE
- ŞEHİTLERE VEFA
- ŞIPKA’DAN PLEVNE’YE – BULGARİSTAN (2 bölüm)
- ŞIPKA’DAN PLEVNE’YE ŞEHİTLERE VEFA
- Tanrı Dağları’ndan Talas’a
- TATARİSTAN (2 bölüm)
- TAYLAND
- TRABZON BELGESELİ (2 bölüm)
- TRABZON’UN FETHİ VE KURTULUŞA BELGESELİ (Yeni-2012)
- TUNA BOYLARI
- TUNA BOYLARINDA OSMANLI İZLERİ
- TUNUS BELGESELİ (2 bölüm)
- Türk DÜnyası Belgesel Film Festivali Ödül Töreni (2016)
- Türk Dünyasında Devr-i Alem
- Türkistan’dan Anadolu’ya Karamanoğulları Beyliği
- TÜRKİSTAN’DAN ANADOLU’YA TARİHİMİZ
- TÜRKİSTAN’DAN AZERBAYCAN’A
- TÜRKMENİSTAN
- TÜRK TARİHİ BELGESELİ
- Türk’ün Dünyaya Bakışı ve Türk Kültürü – Türk Dünyası Belgesel Film Festivali
- UMMAN
- ÜRDÜN TARİHİ
- YAŞAYAN EFSANE ENDÜLÜS MEDENİYETİ
- YAYLA KÜLTÜRÜ BELGESELİ
- Yemen
- YEMEN ŞEHİTLERİ (2 bölüm)
- YEMEN TARİHİ
- YÖRÜK OBASI – GEBZE MERASI
- YUNANİSTAN
- YUNANİSTAN’DA TURİZM (Koşukavak Turizm)
- YUNUS EMRE
- YUSUFELİ
- VAKIF MEDENİYETİ VE ABDULLAH HALİFE
Şub 25 2019
İlim Kültür Tarih ve Teknoloji Araştırmaları Merkezi Kütüphanesi
34 yıl önce küçük bir kırtasiye dükkanından İzmit’e gidip gelerek haftalık yayınlanmaya başlayan Gebze Gazetesi, bugün Türkiye’nin sayılı yerel gazeteleri arasında yer alarak istikrarlı yayınlarını başarılı bir şekilde sürdürüyor. Basın İlan Kurumuna kayıtlı, resmi ilan yayınlamaya yetkili 200 gazete fazla arasında en fazla okunan ve tirajı olan gazeteler arasında ilk 30’da yer almanın hakkı gururu ve mutluluğunu yaşıyoruz.
BUGÜNLERE KOLAY GELİNMEDİ
Tarihler 25 Mart 1985…Gebze Hükûmet caddesinde küçük bir kırtasiye dükkanı ve gazetecilik serüvenimizin başladığı tarih. Gebze’de büyük çapta gazete basacak matbaa yok. İzmit’te bugün rahmeti rahmana kavuşan Selahattin Telser’in Hürsöz Gazetesine gidip, Merhum Telser ile haftalık gazete çıkarmak üzere anlaşıyoruz. Her hafta İzmit’e gidip gelmek suretiyle büyük boy 50×70 ebadında bastığımız gazetenin bizzat dağıtımını yaptığımız yıllar.
O günlerde gazete yayımlamak oldukça zor. Teknoloji oldukça gerilerde. Bugün İletişim Fakültesi mezunlarının bile o günkü teknolojiyle ilgili adını bile hatırlamadıkları entertip dizgi makinaları, elde dizilen gazeteler, yarı otomatik makinalar, fotoğrafların gazeteye basılması için İstanbul’da basılan resimlerin klişe olarak gazeteye basılması her biri başlı başına bir merasim, bir sıkıntıydı.
O yıllarda ne mail, ne dijital ortam ne de gelişmiş Teknoloji vardı. Haberler önce basın toplantılarında not kağıtlarına yazılıyor, ardından daktilonun karşısına geçilip daktilo da yazılıp entertip mürettibine veriliyor. Mürettip matrislere döküp, potadaki kurşunlardan gazete satırlarına geçiyor, daha sonra da yarı otomatik makinalarda gazeteler çıkıyordu.
SEKA’DAN KAĞIT TAHSİSİ
O günlerde gazete kağıdı bulmakta oldukça zordu. Bugün park olan İzmit’te ki Seka fabrikasında valilikten yazı alıp, gazete kağıdı tahsisi aldığımız günler. SEKA’nın koridorlarında koşuşturmamız ve SEKA kağıt fabrikasının devasa bobinlerle çalışmaları, fabrikadan kamyon ve tırlarla Türkiye’nin dört bire tarafına giden gazete kâğıtları…Bu muhteşem fabrikayı sanki dün gibi hatırlıyorum.
GAZETENİN GEÇİRDİĞİ EVRELER
Hiç bir sıkıntı bizleri gazetecilik sevdasından vaz geçirmedi. Teknoloji yakından takip ettik. Hiç unutmuyorum. 1987 yılında artık İzmit’ten kurtulup Kendi tesislerimizi Gebze’de oluşturduk. Entertip dizgi ve baskı makinaları almıştık. Haftalıktan günlük yayına geçip istikrarlı yayınımızı sürdürüp 90’lı Yılların başında kendi mülkümüz olan matbaa tesislerinde yayınımıza devam edip, 1993 yılında Gebze’nin ilk radyosu olan Gebze FM i kurarak radyo yayıncılığına geçtik. Vasıflı ve resmi ilana kayıtlı ilk gazete olarak, Başbakanlık BYEGM tarafından sarı basın kartı almak suretiyle gelişmemizi sürdürüp, istikrarlı yayın çizgimizden hiç sapmadan bugünlere gelirken medya sektöründe ki gelişmeleri de hep yakından takip ettik. Medya sektöründeki STK’larla hep iş birliği yapmış, Gebze’den kopmadan ulusal ve Uluslararası düzeyde medya sektörünü tüm gelişmelerini benimsedik.
GAZETE EMİN ELELERDE
Zaman geçtikçe medya sektöründeki gelişmelerde çok önemli olaylar oldu. Özellikle TV yayıncılığı büyük ilgimi çekti, yazılı medyadan belgeselciliğe geçip, Gazeteciliği bu alanda sürdürmeye karar verdiğimde Gazeteyi bizden daha iyi yerlere taşıyacak kardeşim Yunus Kahraman’ın yönetimine gazeteyi bırakıp, belgeselcilik alanında yurt içi ve yurt dışı belgesel çekimlerine önem vermeye başladık. Artık gazetemiz emin ellerdeydi ve istikrarlı bir şekilde büyümesini sürdürürken değişik alanlarda da kültürel çalışmalar, sosyal medya ve etkinlikleriyle başarıdan başarıya koşarken bizde mutluluk ve heyecanla Gazetedeki gelişmeleri hem yakından takip ediyor hem de ulusal ve uluslararası düzeyde belgeselciliğimize ağırlık veriyoruz.
BELGESELCİLİKLE BİLGİLERİMİZİ PAYLAŞIYORUZ
Gebze’den hiç bir zaman kopmadık ve kopmayı düşünmüyorum. Gebze’den kopmadan ulusal ve uluslararası düzeyde TV belgeselciliği yaparken bu çalışmaları her gün ara vermeden gazetemizin ikinci sayfasında “Belgeselcinin Not Defteri”adıyla sizlerle paylaşıyorum. 80’e yakın ülkeye giderek araştırmalar ve belgeseller çekmekte, toplantı konferans ve seminerleri takip etmekte, ulusal ve uluslararası düzeydeki sempozyumlara bildiriler sunmaktayım. 3 yıl önce değişik STK’lardan arkadaşlarımızla birlikte Türk Dünyası Gazeteciler Federasyonu’nu oluşturup, Türk Dünyası Gazeteciler şuraları düzenlemekte, Türk Dünyası Belgesel film Festivalleri organize ederek Kültür ve Medeniyet tarihimize hizmet etmenin gururu ve mutluluğunu yaşamaktayım. Bu çalışmalar yorucu olduğu kadar insana heyecan vermekte. Bilgi sahibi olmaktayız ve bilgilerimizi başkalarıyla da paylaşarak bilgi erişmekte önemli çalışmalara imzalar atarak kubbede hoş seda bırakmaya çalışmaktayız.
BİNLERCE DOKÜMAN VE BİLGİ ARŞİVİ
Gazetecilik ve Belgeselcilik demek bilgi ve belge arşivine ahşap olmak demektir. Gazetemiz 34. Yılında. Ancak bizim Gazeteciliğe amatör başladığımız zaman ise 43 yılı bulmakta. 43 yıllık gazetecilik bilgi ve birikim ve arşivlerimi hep topladım. İlk çektiğim fotoğraf ilk satın aldığım fotoğraf makinası, kitaplarım, yazılarım, çektiğim belgeseller devasa bir arşiv oluşturdu. Son yıllarda bu arşivin nasıl muhafaza edileceğini bu arşivin tarih ve kültür araştırmacılarının hizmetine nasıl sunulacağı konusunda kara kara düşünmeye başladım. On bine yakın kitap ve dergi arşivi on binlerce fotoğraf, yüzlerce saat belgesel video görüntü kayıtları ile çok geniş ve önemli kültür tarih ve bilgi arşivi oluşmuş. Bu arşivler mutlaka gelecek kuşaklara aktarılması için ne yapılabileceği üzerinde karar kara düşünürken bunların kurulabilecek bir vakıfla gerçek anlamda muhafaza edilip kültür ve medeniyet tarihimizin hizmetine sunulabileceği üzerinde fikir sahibi oldum.
34. YIL KÜLTÜR HİZMETİMİZ İKTAV VAKFI
43 yıllık gazetecilik birikimimizi bilgi belge ve görüntü arşivlerimizi gelecek kuşaklarla aktarabilmek için son 4 yıldır bir vakıf kurma gayreti ve çabası içindeyim. Uzun ve zor bir süreç yaladık. Kolaylaştırılmasına rağmen gerçekten çok zor şartlarda kurulan ve hiç bir kimseden yardım talep etmeden kendime ait bir gayrimenkulü sermaye olarak vakfa bağışlayıp İlim, Kültür, Tarih ve Teknoloji Vakfı adıyla aile vakfı kurmak için 4 yıl önce başladığımız çalışma nihayet meyvelerini verdi. Uzun uğraş ve çabalar sonucu 21 Mart 2018 tarihinde İKTAV vakfını kurarak 43 yıldır gazetecilik ve belgeselcilik birikimimi arşivimi bu vakfa bağışladım. Bugün 120 metrekarelik yerde bulunan bu arşiv önümüzde ki dönemde daha bir genişletilerek arşivimizde ki bilgi ve belgeleri kamuoyu ile paylaşıp araştırmacılara Akademisyenlere, ilim adamlarına hizmet edecek hale getirmek en büyük idealim. Bu konuda çalışmalarım sürüyor. 34 yıllık gazete arşivimizin türü bu vakıf sayesinde gelecek kuşaklara aktarılacak bu bilgi ve birikim kültürümüzün hizmetinde olacaktır. Uzun bir kuruluş sürecinin başarıyla neticelenmesi tüm yorgunluklarımızı unutturdu. Kuruluş senedimiz Resmi Gazetede yayınlanarak resmiyet kazandı.
BAKİ KALAN KUBBEDE HOŞ BİR SEDA
Evet zaman ne de hızlı geçiyor. Gebze Gazetesi’nin kuruluş yılları üzerinden 34 yıl geçmiş. Gazetecilik mesleğine başladığımız yılın üzerinden de 43 yıl. Geriye doğru baktığımda geçtiğimiz zamanı bir huzur ve mutluk içerisinde başarıdan başarıya kendiyle yarışan Kültür ve Medeniyet tarihimize hizmet edecek eserler ortaya koyarak geçtiğimiz yılları anlamlı hale getirmeye çalıştık. Gerçekten zaman hızla geçiyor. Ömür kısacık. Hayatta bir çok şeyler yaşıyorsunuz. Ama geriye doğru baktığımda iyi ki Gazetecilik yapmışım, iyi ki belgeselci olarak Gazeteciliğimi devam ettiriyorum. Zaman ne kadar hızla geçerse geçsin gök kubbede hoş sedalar bırakmak gerekiyor. Baki kalan Gök Kubbede hoş seda bırakmak imiş. Bu duygu ve düşüncelerle Gazetemizin Kuruluşu’nun 34. Yılını kutluyor, bizlerden desteğini hiçbir zaman esirgemeyen vefalı okurlarımıza teşekkür ediyorum.
İKTAV Kütüphanesi’ndeki kitapların listesi aşağıda mevcuttur…